22 Mart 2015 Pazar

Onlar, bizi güldüren mutsuz insanlar

Onlar, bizi güldüren mutsuz insanlar

|

Bilim insanlarının 523 komedyen üzerinde yaptığı araştırma, bu daldaki sanatçıların manik depresif ya da Şizofreni’ye eğilimli olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmacılar, Robin Williams’ın ölümünü de buna bağlıyor

Onlar, bizi güldüren mutsuz insanlar


Britanya’daki Oxford Üniversitesi, ilginç bir araştırmaya imza attı. Bilim insanlarının ABD, Britanya ve Avustralya’da, 523 komedyen üzerinde yaptığı araştırmaya göre insanları güldüren bu meslek grubu, ya manik depresif ya da Şizofreni’ye yatkın oluyor. Psikoloji dalında uzmanlaşan bilim insanları, komedyenlere yaptıkları anketlerde, “Doğru olduğunu bildiğiniz halde; diğer insanların önerilerinin tam tersini yaptığınız oluyor mu” ya da “Kalabalık bir grup içerisindeyken, tek başınıza bir odaya çekilmek istediğiniz oluyor mu” gibi sorular yönelttiklerini vurguladı.

GÜNLÜK HAYATTA OTOKONTROL

Bilim insanlarının aldığı cevaplar, ilginç bir iddianın ortaya atılmasına da neden oldu. Araştırmacılara göre komedyenlerin verdiği cevaplar, manik depresif ve Şizofreni hastalığı olanlarla benzerlikler taşıyor. Araştırmayı yürüten ekibe göre komedyenlere bu kadar fazla gülmemizin nedeniyse, onların akıl sağlığı sınırlarını zorluyor olmaları. Yaklaşık 20 yıldır sahnelerde performans sergileyen Jason Byrne, komedyenlerin hemen hemen aynı psikolojide insanlar olduğunu söylüyor. Günlük hayatlarında garipsenmemek için normal insanlar gibi davrandıklarına dikkat çeken Byrne, “Ancak sahneye çıktığımızda kendi kişiliğimize bürünüyoruz. Bu da insanların eğlenmesine neden oluyor” dedi.

ROBIN WILLIAMS ÖRNEĞİ

Araştırmayı yürüten bilim insanları, genel kanının aksine komedyenlerin, normal hayatlarında karamsar ve mutsuz olduklarını iddia ediyor. Bunu da eğlence sektöründeki stresli hayata bağlayan bilim insanları, kısa süre önce hayatını kaybeden Robin Williams’ı örnek gösteriyor. Hatırlarsınız Williams’a Parkinson teşhisi konmuş, uzun süre psikolojik sorunlarla boğuşmak zorunda kalmış ve akabinde de intihar ederek yaşamına son vermişti.

TEK BAŞINA KATLANIYORLAR

Özellikle “stand up” gösteri yapan komedyenlerin maruz kaldığı baskıya dikkat çeken araştırmacılar, tiyatro ya da film gibi kalabalık bir ekibe ihtiyaç duyan dallarda, sanatçıların daha az baskı gördüğünü vurguladı. Ancak sahnede, tek kişilik gösterilerinde tüm kontrolü elinde tutan komedyenlerin, bütün eleştirileri tek başına göğüslemek zorunda kalmasından dolayı psikolojik rahatsızlıklara daha fazla meyilli olduğunu söyledi. 
Ray Combs, ABD’de, 80’lerin en ünlü stand up komedyenlerinden biriydi. Eşiyle arasındaki problemler ve maddî sıkıntılar yüzünden 1996’da kendini asarak intihar etti.

Micke Dubois, sanat kariyerine gitar çalarak başlamıştı İsveçli komedyen daha sonra, yarattığı Svullo karakteriyle TV’de komedi programları yaptı. O da kariyerinin zirvesindeyken, evinde, kendini asmış bir şekilde bulundu.

Tony Hancock, 50 ve 60’ların en popüler radyo programlarına imza atmış İngiliz komedyendi. Özellikle BBC radyoda yaptığı gece programlarını milyonlarca insan takip ediyordu. Kariyerinin en parlak günlerinde eşini kaybetti. Eşinin ölümünden kısa bir süre sonra Hancock, alkol ve yüksek dozda ilaç alarak intihar etti.
Freddie James Prinze, 70’lerde, Los Angeles kulüplerinin en çok aranan komedyenlerinden biriydi. Ağır bir depresyon geçiren Prinze, 1977’de kafasına dayadığı tüfeği ateşleyerek hayatına son verdi.
Charles Adams Claverie, ABD’li sinema oyuncusuydu. Jim Carrey ile birlikte rol aldığı Salak
ile Avanak filminden sonra hatırı sayılır bir hayran kitlesi edinmişti. Claverie, 2005’te, Connecticut’daki evinin yakınlarında boğazı kesilmiş bir şekilde bulundu. Yapılan araştırmalar sonucunda, komedyenin kendini öldürdüğü anlaşıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder