21 Mart 2015 Cumartesi

Dünyanın en tehlikeli mesleklerinden biri yengeç avcılığı

Dünyanın en tehlikeli mesleklerinden biri yengeç avcılığı

Toplumda en tehlikeli meslek olarak bilinen ticari balıkçılıkta yılda 60-70 kişi yaşamını yitiriyor. Ticari balıkçılık mesleğinde insanların ölüm oranı 2014 yılı verilerine göre 100.000 de 142 dir. Güvertedeki ağır aletler, zorlu hava koşulları, aniden kopan fırtınalar, dev dalgalar ve etrafınızdaki halatların yanı sıra işler kötüye gittiğinde kaçacak hiçbir yerinizin olmayışı balıkçılığın ne kadar tehlikeli olduğunuortaya koyuyor.
Özellikle yengeç avcılığı ticari balıkçılık mesleğinin en tehlikeli avcılık türüdür. Pek çoğumuz balık tutmak istediğimizde haftasonlarımızı deniz veya göl kenarında geçiririz. İlginçtir ancak Amerika Birleşik Devletlerinde pek çok kişi için gerçek olan şeybalıkçılığın en tehlikeli mesleklerden olduğudur.
Şayet “Deatliest Catch” belgesel serisini izlemediyseniz yengeç avı işinin ne kadar tehlikeli olabileceği konusunda tereddütlerinizin olması kadar doğal bir şey olamaz. Alaska’da yengeç avcılığı işinde çalışanlar soğuk dalgalar, buz gibi sular ve daha akla gelmeyecek pek çok zorlukla mücadele etmek durumundadırlar. Avcıların herhangi bir fırtınada, tekneye vuran dalgalarla beraber denize sürüklenmemek için kendilerini korumaları gerekmektedir. Aşırı soğuklarda hipotermi tehlikesi de dikkat etmeleri gereken diğer önemli noktalardandır. Yakaladıkları iri yengeç sürülerini çekebilmek zor koşullarda 18 saat aralıksız cesurca çalışmalarını gerektirebilir.
Dünyanın en ünlü yengeç avcısı olan Deadliest Catch belgeselinden Kaptan Keith Colburn, mesleğinin ne kadar tehlikeli olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Bu işi yapabilmek için çalışmanız gerekmiyor, hayatta kalmanız yeterlidir!” Karanlık suları ve 50 metreden yüksek hırçın dalgalarıyla dünyanın en tehlikeli denizlerinden biri olan Bering Denizi’nde yılın altı ayı Wizard adlı teknesinde yengeç peşinde koşan Keith Colburn’un tipik bir günü fırtınalı dolayısıyla yengeç avlamanın daha kolay olacağı bir günde denize kafesleri yerleştirmekle başlıyor. Sonra kafesleri alıp, geminin buzlanmasını önlemek ve av sezonu bitmeden bütün depoları yengeçle doldurmaya geliyor sıra. Tabii yengeçler ölmeden, hızla limana yetişmek de lazım. Bütün bunları yaparken mürettebat arasındaki gerginlikleri önlemek, teknik aksaklıkları gidermek de görevleri arasında.
dunyanin-en-tehlikeli-mesleklerinden-biri-yengec-avciligi-ilginc-bir-bilgi
Yengeç avcıları özellikle Alaska’da içine yem olarak balık koydukları tel kafeslerle dev yengeçler yakalıyorlar ve bu yengeçleri dünyanın her yerine ihrac ediyorlar.
Avın ilginç noktası hava çok soğuk -20 -25 civarında fırtınalı havada avlanıyorlar deniz buzlu ve çok büyük dalgalar var. Bazen dalgalar geminin üzerinden aşabiliyor. Bir de suya düşen olursa anında donarak ölüyor.
Bir ilginç noktada senede 5 gün avlanma iznlerinin olması. 5 gün içinde ne yakalayabilirsen yani. Avcılar bu av süresince yaklaşık 16 ton yengeçle dönebiliyorlar bu da bizim paramızla 230 bin TL  civarında bir para ediyor. Tabi ki bu kazanç çalıştığınız tekneye göre değişmektedir.
Ayrıca yengeç avcılarının avlandıkları yer bir okyanus. Çok fırtınalı zamanlarda avcılık bir çok kişinin ölümüyle sonuçlanabiliyor.Günde 18 saat kadar çalışıyorlar yani kolay değil. Bir de kuzey kutup dairesinde olunca işleri çok daha zor. Adamların ellerinde cetvel gibi birşey var her yengeci tek tek ölçüyor, standartlara uymayanları geri bırakıyorlar. Ve her tekne tek çeşit yengeç türü avlayabiliyor. Farklı tür gelince denize salıyorlar. Av sezonu yılda sadece 90 saat. Yani günde 18 saat çalışarak toplamda 5 gün avlanıyorlar. Bizde olsa çoktan bu yengeçlerin nesli tükenirdi. Ama adamlar dünyaya ihraç ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder